Çocuklara Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?
06/09/2024Geçmişe Yas Tutmak
09/09/2024Öfke, kendimizi zarar görmekten ve incinmekten koruyan önemli bir duygusal tepkidir. Özellikle 2 yaş ve ergenlik dönemlerinde öfkenin arttığını gözlemleyebiliriz. 2 yaş sendromu olarak bilinen bu dönemde, çocuklar kuralları ve sınırları öğrenmeye başlarlar ve yasaklarla karşılaştıklarında ebeveynleriyle sıkça inatlaşabilirler.
Çocukluk döneminde duygularımızı nasıl ifade edeceğimizi öğrenememiş veya bu konuda yeterince rehberlik almamışsak, duygularımızı uygun bir şekilde aktarmak zor olabilir. Bu beceriyi geliştirmede ebeveynler ilk rolü üstlenir; çocuklar, öfkeyi ifade etme biçimlerini ebeveynlerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenirler. Bu nedenle, ebeveynlerin ve diğer aile üyelerinin öfkeyi nasıl ifade ettikleri, çocuğun kendi öfkesini ifade etme şekli üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Ebeveynler, çocukların duygularını anlamalarına, bunları doğru bir şekilde ifade etmelerine ve uygun davranışlar geliştirmelerine yardımcı olurlar. Özellikle anaokulları, duyguları öğretme ve ifade etme becerilerini oyun yoluyla geliştirmeye yönelik destek sağlar. Ebeveynlerin bu süreci desteklemeleri, çocukların duygu farkındalığını artırmada büyük bir önem taşır (Zorlutuna, 2020).
Bir çocuğun öfke duygusunu tamamen ortadan kaldırmak ya da bu duyguyu kontrol etmesini sağlamak mümkün değildir. Çünkü öfke, insani ve doğal bir duygudur, ancak saldırgan davranışlar kontrol edilebilir. Dolayısıyla, çocuğun öfkesini değil, bu öfkenin yol açtığı davranışları yönetmesine yardımcı olmak daha etkili bir yaklaşımdır (Zorlutuna, 2020). Çocuğun öfke sonucu oluşan davranışlarını kontrol etmesine yardımcı olabilmek için ilk adım çocuğun duygu farkındalığının desteklenmesine ve bu duyguları ifade etmesine alan açılmasıdır.Yavuzer (2003)’e göre, öfke nöbetleri sırasında, öfkenin bastırılmasından ziyade, bu duygunun ifade edilmesine fırsat tanınması önemlidir. Çocuk sakinleştiğinde, öfkenin nedenleri hakkında konuşmak ve durumu değerlendirmek faydalı olabilir.
Çocuk kızgınlık ve öfke yaşadığında bu duyguları ifade edebilmelidir. Bu duygulara izin vermemek, ona küsmek ve tepkisiz kalmak çocukta kayıp endişesi oluşturabilir ve bu durum çatışmalardan kaçmasına ve kimlik oluşturmasına engel olabilir. Çocuğun öfkesine karşı, “Beni üzdün, beni hasta ettin” gibi ifadeler kullanmak, çocukta korku ve suçluluk duygularına neden olabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuğun duygusal ifadelerinin altındaki nedenleri ve ihtiyaçları anlamlandırması ve çocuğun duygularını ifade etmelerine destek olması, gerekli sınırlar geliştirerek sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturması önemlidir (Zabcı, 2018).
Yavuzer, H. (2003). Çocuğu Tanımak ve Anlamak. Remzi Kitabevi.
Zabcı, N. (2018). Seansta Şiddet. T. Parman (Ed.), Çocuk ve Ergenle Çalışmak içinde (s. 59-72), Psikanaliz Defterleri 1.Yapı Kredi Yayınları.
Zorlutuna, E. (2020). Okul Öncesi Psikoloğuna Sorulan 100 Soru.